Set Kitaplar
%25
712,50 TL
950,00 TL
Artık Gurbet Yok (mu?)
'Gurbet' kavramı Avrupa'da yaşayan Türklerin Avrupa'ya ilk geldiklerinde, o yıllardaki duygularını tanımlayan bir olgudur. Ama görülüyor ki bu kavram hala anlamını yitirmeden aynı tanımlama ile bu günde devam etmektedir. Bu kelime özellikle 1960'lı yıllar sonrası resmi olan veya olmayan alanlarda devlet yöneticilerinden, gazetecilere ve şairlere kadar herkes tarafından Avrupa'da yaşayan Türkleri tanımlamak için kullanılmıştır.
Avrupa'da yaşayan Türklerin arasında hâlâ aynı anlamı taşıyan 'Gurbet' konusuna odaklanmama neden olarak araştırmaya başlamam ve beni bu anlamda harekete geçiren nokta, bu konunun altını çizerek tarihçesine bakıp 'Gurbet'in ardındaki nedenleri açıklama isteği olmuştur.
Kitabın kapağı, yine uzun yıllar Avrupa'da yaşayan ve bu konu çerçevesinde çalışmaları olan bir ressamın eseriyle hazırlandı. Göç ve gurbet konusu üzerinde çalışan sanatçılarımızın emek ve desteği ile 'Artık Gurbet Yok! (mu?) isimli sergi ve kitap çalışmalarım bu şekilde farklı bir boyut kazanarak, daha da zenginleşti ve 'Gurbet' konusunun altını kalınca çizmeme yardımcı oldu.
Artık Gurbet Yok Mu (II)
Avrupa’da yaşayan Türklere (beş milyonun üzerinde) verilen ’Gurbetçi’ tanımlamasın da ve bu kavramın körüklenmesinde, Türk gazetelerinin ve basının büyük bir rolü olmuştur. Bu kavram o yıllardan bu güne toplumsal hafızaya yerleşmeye başlamış ve göç literatüründe yerini almıştır.
Almanya ve İsviçre’de yaşayan değişik yaşlarda, farklı mesleklerde, değişik politik sosyo-kültürel yapıya sahip insanlarla iki yılı aşan sürede yaptığım röportajlarla, gurbeti kalıcı kılan ve değişen tanımına bu çalışmada da ışık tutmaya çalıştım.
Bu kitap araştırmanın ikinci bölümünü oluşturduğu ve henüz tamamlanmadığından, somut bir sonuca varmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Fakat gurbet olgusunun düşündüğümün ötesinde yeni kavramlarla karşımıza çıkarak, sözcük anlamını yitirmediğini ve yeni kuşaklarda zaman zaman kullanılan bir kavram olduğunu belirtmek gerekiyor. Gurbet olgusunun kalıcı olmasında hangi değerlerin rol oynadığını ve kuşaklar arası nasıl değişikliğe uğradığını gözlemlemek için, birinci nesilden dördüncü nesile kadar Almanya ve İsviçre’de aynı aile fertleriyle röportajlar yaptım.
Kadınlardan Dünyayı Değiştiren SöKadınların dünyayı değiştiren sihirli sözleri, hepinizi bir yerden alıp, başka bir yere götürecek, orada imkânsız görünen gökyüzünün ucundaki özgürlüğe dokunarak, dünyanızı değiştireceksiniz. Buna inanıyorum. İnanıyorum, çünkü ben bu alıntıları defalarca okumuş olmama rağmen, yine de her okuduğumda, kadınların sihirli sözleri arasında kayboluyor ve büyüleniyorum.zler
Londra’da Çok Kültürlülük / Yaşamdan Portrel
Ben, kültürler birleşince zenginleşir düşüncesi taşıyan ve bu düşünceye inanan bir insanım. Politik çizgim hep bu yönde olmuştur. Ben burada Avrupa kültürüyle de yoğruldum. Bir çeşit karma kültür, nitekim ömrümün büyük bir kısmını burada geçirdim.
Lord Tarsem King Duygusal ve politik olarak bir Arap, profesyonel olarak bir İngiliz, felsefî olarak da bir Fransız'ım. Farklı kültürlerin birleşiminde ortaya çıkan bir kültürüm var. Kimliğim bunların hepsi olduğumu ve aynı zamanda hiçbiri olmadığımı içerir.
TURKS IN LONDON
The history of Turkish people in Britain is not as short as many would presume but is quite under researched. There is some research on the history of Turks in Britain but still many people do not know that ‘Güvercinlik’ (pigeon-loft) is the term given by the first Turkish arrivals to Trafalgar Square, London.
It is where the first Turks (mainly Turkish Cypriots) used to meet. This was their one and only meeting point out of necessity as they did not have any associations, cafes or restaurants of their own to gather and socialise. Although it is known that some Turkish Cypriots arrived in London in the 1920’s and 1930’s Turkish Cypriots started coming in bigger numbers to London in the 1940’s and ‘Güvercinlik’ is the place where their journey started.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!