DARBELER VE DEMOKRASİ
%25
240,00 TL
320,00 TL
Türkiye'de demokrasiyi sık sık kesintiye uğratmak, müdahale etmek ve ortadan kaldırmak aslında bu coğrafyanın kötü bir alışkanlığıdır. Osmanlı'da askerî isyanlar ve darbeleri, bazı tarihçiler Fatih Sultan Mehmed'in ilk hükümdarlığına kadar götürerek, 1446'daki Buçuktepe İsyanı ile başlatırlar. Osmanlı’da bu müdahaleci alışkanlık 1913'teki Bâbıâli baskınıyla sona erer. 36 Osmanlı padişahından 12'sinin isyan ve darbeyle tahtından indirilmesi, 182 sadrazamın 44’ünün infaz edilmesi göz önüne alındığında durumun vahameti çok daha iyi anlaşılacaktır.
Babıali Baskını ile sona eren gelenek, Cumhuriyet’in ilanıyla kesintiye uğrar ancak bu fazla uzun sürmez. 27 Mayıs 1960’da siyasi iktidara karşı yeni dönemin ilk askeri darbesi gerçekleşir.
Talat Aydemir ve arkadaşlarının darbe girişimleri sonuç vermez ve Aydemir idam edilir ancak tam 11 yıl sonra 12 Mart 1971’de asker yeniden yönetime el koyar. 12 Mart darbesinin sonuçlarının tartışıldığı, toplumsal muhalefetin yükseldiği ve örgütlülüğün toplum katmanlarında yayıldığı bir dönemde ise 12 Eylül Darbesi gelir. Önceki darbeyle arasındaki süre sadece 9 yıldır.
Kitap; Türkiye’nin bu hareketli dönemini kronolojik bir akışla okura sunuyor ve askeri darbelerin sadece toplum katmanlarındaki değil, siyaset, iş dünyası ve medyadaki yansımalarına da dikkat çekiyor.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!