DİNBİLİM SET KİTAPLAR
%40
456,00 TL
760,00 TL
Neden Yalnız kuran
Bu kitabın amacı, yüzyıllardır gerileme döneminde olan Müslümanların neden gelişen uygarlıkların bu derece gerisinde kaldıklarının nedenini ortaya koymaya çalışmaktır.ALLAH’ın yeterli, apaçık ve kolaylaştırılmış olarak tanıttığı Kuran’ı terk eden Müslümanlar, din adına yüzlerce yasak ve kuralla dini yaşanmaz bir hale çeviren atalar dinini sorgulamadan izlemeyi tercih ediyor.Çoğu Müslüman, âlim olarak nitelediği kişilere ve kitaplarına güvendiği kadar, ALLAH’a ve kitabına güvenmiyor hatta okuma gereği bile duymuyor!İslam dünyası Kuran’ı terk etmenin, mezheplere ayrılarak farklı dini öğretileri takip etmenin, akla ve bilime önem vermemenin kaçınılmaz sonucu olarak; gelişen toplumların, bili- min, sanatın oldukça gerisinde kalıyor ve kendi kendini cezalandırarak huzursuzluğa mahkûm oluyor.Ayetler eşliğinde Kuran’ın din adına yeterliliğini ve din adamlarının Müslümanları Kuran’dan nasıl saptırdığını sade bir dille ortaya koyarak, insanları ALLAH’ın terk edilen mesajı Kuran’a davet ediyoruz…Zuhruf 44: Şüphesiz bu Kuran, sana ve kav- mine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.
Kuran’da Şefaat Gerçeği
Peygamberimizin yaşadığı dönemde Lat, Menat ve Uzza gibi bir takım şefaatçiler olduğu inancı vardı. Günümüzde ise bu şefaatçiler yerini; peygamberlere, âlimlere, evliyalara, şehitlere bırakmış durumdadır.
Böylece, yalnız Allah’ı veli edinmesi gereken Müslümanlar, binlerce şefaatçi edinmiş oldular. Şefaat müşriklerin en yaygın şirk koşma aracıdır. Müşriklerin Allah’ı gereği gibi takdir edememeleri ve O’na yeterince güvenmemeleri sonucunda ortaya çıkan şefaat inancı, dün olduğu gibi bugün de varlığını sürdürmektedir. Değişen ise sadece şefaatçilerin isimleri olmuştur.
Günümüzde özellikle Ramazan Ayında camilerin mahyalarını süsleyen ‘’Şefaat ya Resulullah’’ lafzı şirktir. Şefaatin tümü sadece, yargı gününün tek sahibi olan Yüce Allah’a aittir. Ayetler çok açık şekilde, Allah ile birlikte şefaatçilerin olduğuna inanılmasını şirk olarak nitelendiriyor. Kitapta bu önemli konuyu ayetler eşliğinde, sade bir dille ve detaylı şekilde işliyoruz. Ali İmran:128 Tevbelerini kabul etmesi veya işledikleri zulümden dolayı onları azaplandırması seni ilgilendirmez. SON SÖZÜ İNFİTAR 19 SÖYLESİN! İnfitar:19 O gün kimsenin kimseye yardımı dokunmaz. O gün tüm kararlar yalnız ALLAH'a aittir.
Atalar Dininden İndirilen Dine ATAİZM
Hayattaki en önemli seçimimiz dini inancımızdır. Şu geçici hayatta hangi seçimimiz bu kadar hayati öneme sahip olabilir? İnsanlar bu en önemli konuda, bırakın kapsamlı bir araştırma yapmayı ve sorgulamayı, neredeyse gündemlerine bile almıyorlar! Dini inançlarını adeta kopyalıyor ve taklitle yaşıyorlar.
Bu kadar farklı din, bu kadar farklı mezhep, bu kadar farklı görüş varken; diğerlerinin uydurma ve senin inancının en doğru olduğunun YETERLİ DELİLİNE sahip misin? Yoksa tüm dünyadaki insanların çoğu gibi, sende anne babanın ve toplumun inancını taklitle takip mi ediyorsun? Seni yaratanı yol gösterici olarak yeterli kabul etmen, O’na güvenmen, O’ndan samimiyetle yardım istemen, inancını sorgulaman, gerçeğin peşinde olman, dini önemsemen ve DELİL ÜZERİNE yaşaman gerekmez mi? Atalarımızın yanlış üzere olduklarını gösteren çok sayıda ipucu var. İnsan aklına ters gelecek şeyler ve aynen diğer dini grupların inancında olan yanlışlar gibi. Sorun şudur; bizde onlar gibi atalarımızın düştüğü yanlışları görmezden mi geleceğiz? ATAİZM adını verdiğim atalar dinini, Kuran ayetleri ışığında ve farklı örneklerle incelemeye var mısın?
NEDEN MÜSLÜMAN OLAMADILAR?
Kur’an’ı birçok insan okumasına rağmen neden tam olarak anlayamıyorlar? Neden bu kadar farklı dini anlayış ortaya çıkabiliyor? Bu önemli soruların cevaplarını Kuran ayetleri ışığında arayacağız.Kur’an kendisini herkesin anlayacağı iddiasında değildir ve bu önemli bir detaydır. Kur’an’ı okuyan birçok kişi bu gerçeği göz ardı ediyor. Allah vahiylerini erdemli kullarına yol göstermesi için gönderiyor. Yani Kur’an Ayetlerini anlamanın takva/erdem gibi ön şartları var. Dolayısıyla bu şartları yerine getirmemiş kişiler de ayetleri yanlış yorumlayıp, yanlış hükümler çıkartabiliyorlar. İslam Allah’ın seçip beğenmiş olduğunu bir dindir. Bu soru üzerinde düşünelim; Müslümanlar bu dini doğru yaşamış olsaydı bu halde olur muyduk? Meselenin özü işte buradadır; neden bu dini doğru anlayıp yaşayamadık? Bu soruya cevap olarak kitap boyunca Kur’an’dan örnekler verdim. Kur’an’ın nasıl bir kitap olduğuna farklı bir yönüyle değinmeye çalıştım ve problemin esas temeli üzerinde durdum. Kur’an’ı doğru anlamanın yolu onu uygulamalı olarak okumaktan, yani bildiklerimizi hayata aktarmaktan geçiyor.Müslümanların, dini neden doğru anlayamadıklarına, neden geri kaldıklarına Kur’an’dan çeşitli örneklerle değiniyor ve Kur’an’ın neredeyse hiç konuşulmayan bu önemli konulardaki açıklamalarını işliyorum.Mesajı İşitmeye Layık mıyız?Hicr: 11 Onlara her ne zaman bir elçi geldiyse onu alaya aldılar.Hicr: 12 İşte suçluların kalbine böyle (bir tavrı) sokarız.
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!