Roman Set Kitaplar
%25
487,50 TL
650,00 TL
İşsizistan'da Sessiz Bir İsyan
"Bu yaşımda babamdan harçlık alıyorum. Bundan beteri olur mu? Masama bırakılan harçlık öldürüyor, kahrediyor beni. Sokağa babamın, hayır hayır ailemin ağırlığı üzerimde çıkıyorum. Yani utanarak, yani mahcup, yani ezik… Keşke bağırıp çağırsaydı, hatta sokağa atsaydı. Belki bu kadar acı çekmezdim. Hiç değilse vicdanım tarafından azarlanmazdım. Doğrusunu isterseniz söylenmemiş sözler öldürüyor insanı…” Ülkemizde hızla artan ve vahşi kapitalizmin kurumsallaşarak sistematik hale getirdiği işsizlik sorunu, toplumun her kesimini etkilemekle birlikte, en çok genç nüfusun hayatını zorlaştırmakta ve bir gelecek telaşı içerisinde yaşamasına neden olmaktadır. Sorunun çözümüyle ilgili yapılması gereken şeylerin sürekli ertelenmesiyle, gün geçtikçe büyüyen bu sorun, yaşamın her alanında kronik sıkıntılar yaşanmasına neden olmakta ve bu süreçten kaynaklanan sorunlar kişilerin yaşamlarındaki çaresizliği ve umutsuzluğu gün geçtikçe büyütmektedir. Kitabın kahramanı Cem de bu sorunun pençesinde yeralan milyonlarca işsizden biridir ve bu sosyal kaostan çıkış yolu aramaktadır.
Aşk Kapanı
Göbeğinin çukuruna çığlık çığlığa yapışan gözleri görmek istemiyordu utancın yırtıcı yüzünü… Gözkapaklarını araladı; gece ile gelen zebani gitmişti, buna sevindi. "Kalk” diyen sesleri duymadı. "Orospu” diye bağıran kadının çığlığını bedeninin her zerresi ayrı ayrı titreyerek aldı. "İşte kocamı yoldan çıkaran fahişe bu…” diye nara atan kadının her sözü suratında tokat gibi patlıyordu. Karınca ayaklı gece de güneşi yuvarlıyordu inine… Ayın son halini görmek için günışığını siyaha boyadı gözkapaklarıyla… Tılsımlı bir ses gördü kulakları. Sonra siluetini. Silueti karıştı o sese aktı zihnine… Usul usul okşadı, ardından uzaklaştı. "Kendini almadın” diye inledi. Dönüp baktı ona, sonra bal rengi gözlerine karıştı gitti.
Ay Vuruldu
Aşk, sevgi, kızgınlık, nefret ve korku gibi insani duyguların, göle atılan bir taş gibi doğayı üfürdüğünü sanırsınız. Sonra bir bakarsınız sırlarınızı paylaşan bir dost oluverir doğa. Ardından mistik, gizem dolu bir yolculuk başlar. Artık kendinizi seyredeceğiniz bir eserdir o… Hüseyin Eren, kendine özgü güçlü betimleme tekniği ile bu romanında önemli bir başarıya imza atmış. Bütün nesne ve olaylara olabildiğince mesafeli durmaya özen göstermiş. Dil yalın, üslup akıcı, dolayısıyla okuru sıkmıyor. Usta işi bir çalışma…
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!