YAKINTARİH SET / 4 KİTAP
%45
671,00 TL
1.220,00 TL
DEVRİM BİZE YAKIŞIRDI
Tuz-tarih kardeşim Zeki'nin yazdıkları, otuz iki kısım tekmili birden bizim mahallenin asi ve aksi düşbazlarının hikayeleri.Bizim mahallenin çocuklarını tarihen ve siyasetten, gıyaben ve fiilen çok yakından tanıyoruz.Çünkü onlar, yıllarca birlikte yazılamaya, kuşlamaya çıktığımız, birlikte alıntı ezberlediğimiz, bir çağın vicdanı olarak yürüyüşlerde ve mitinglerde devrim için birlikte yürüdüğümüz insanlar.Bu nedenle, Zeki'nin yazdıklarında "ben'in" nerede bitip"biz"in nerde başladığını, kimin hangi "teşkilat"tan olduğunu bilmek ne mümkün ne de gerekli.Su gibi okunan bu kitabın ana fikri, "anlatılan senin hikayendir" cümlesinde gizlidir.Böylesi kitaplar söz konusu olduğunda genel bir tarihten değil, özel bir tarihten söz ettiğimizin altını çizmek isterim.Bu tarihi yapanlar da yazanlar da, dört bir yana saçılmış "Nur Taneleri" dir.Çünkü, "Hatırlar da kuşlar gibi/ dal ister konacak" dizelerinin izini süren bu tür çalışmalar, bir dönemin öznesi olmuş insanlar yeniden ilişkikendirmenin ve hatta yeniden tanıştırmanın imkanlarını taşıyor.Bunun anlamı, bir tarihsel dönemin "efsanesi" olmuş düşbazların hem kendileriyle hem de diğerleriyle anlılar üzerinden yeniden tanışmalarıdır.Onların pek çoğu, ilk aşık olduklarında cümle kurmakta geciken ve bütün alıntıları unutan birer yerel "kahraman"dılar.Hem devlet ile ilişkilerinde hem de birbirleriyle ilişkilerinde onların ne kadar çocuksu olduklarını görmek insann politikadan daha büyük bir değer olduğunu bir kez daha gösteriyor.Sezai Sarıoğlu
DEVRİM YOLCULARI
Bu kitap bir yolculuğun hikâyesidir.Bu yolculuksa, dünyada ve Türkiye’de "68 Kuşağı” diye adlandırılan ve çoğu 12 Mart Darbesi öncesinde ve sonrasında, hapishanelerde, işkencehanelerde, dağlarda, öğrenci evlerinde, yurtlarda, kısacası bulundukları heryerde öldürülen, kalan kısmının devrim hayaliyle ömür geçirdiği, küçük bir kısmının da ülkemiz atmosferinde sert rüzgârlarla savrulduğu bir kitlenin yaşam öyküsüdür.Kitabın yazarı, kitabı hazırlanırken; 12 Mart Darbesi öncesi ve sonrasında meydana gelen politik tartışma, işgal ve çatışmaların içinde bulunan ve halen sağ olan kişileri bularak onlarla, akrabaları ve arkadaşları ile söyleşiler yaptı, kütüphanelerden o döneme ait gazeteleri birer birer tarayarak birbirleri ile karşılaştırdı ve binlerce sayfa okudu. Dönem ile ilgili yazılmış onlarca kitabı taradı ve alıntılar yaptı. Soruşturma dosyaları ve mahkeme tutanaklarını taradı.Yıllar süren bir çalışmanın neticesinde ortaya çıkan bu kitap; 68 Hareketi’ne dair bilinen, bilinmeyen yüzlerce olayı, dönemi yaşayanların tanıklıklarıyla okura sunuyor.
DEVRİM HAVARİLERİ
Türkiye 68 Hareketi’nin en önemli yönlerinden biri, toplumun tüm kesimlerini içine alması ve sömürü düzenine karşı bilinçli bir muhalefet hareketi olmasıdır. Köy çalışmaları, geçici bir heves ve maceradan kaynaklanmayan, o zamanki devrimcileri, ilkeleri ve inançları doğrultusunda, disiplinli ve planlı olarak "Kitlelerle ilişkiler" bağlamında yürüttükleri çalışmaların oldukça önemli bir parçasıdır. Kitabın yazarının da katıldığı bu çalışmalar esnasında yaşanan olayların anı tarzında anlatıldığı kitapta, 68 hareketinin içinde yer alan gençlerin kırsal bölgelerde yaşadıkları ilginç serüvenlere tanık olacaksınız. Dönemle ilgili kimi kitapların içinde yer alan küçük anekdotlar sayılmazsa, bu kitap o yıllardaki kırsal çalışmalarla ilgili, bilimsellikten kopmadan hazırlanmış ilk kitaptır.
DEVRİMİN ÇOCUKLARIYDILAR
78 Kuşağı devrimcilerini, kendi dönemlerinde yaşayan diğer gençlerden ayıran temel faktör, ada(n)mışlıklarıdır. Her biri kendi yaşamını özgül disiplininden koparmadan, örgütlü ve örgütlü olabildikleri kadar özgür bireyler olarak varlıklarını devrim düşüncesine sunmuşlar ve yaşlarının çok ötesinde bir birikimle, onları asla anlayamayacak ve çoğunu tanıyamayacak kuşaklar için gelecek inşa etmeye çalışmışlardır. Adana, Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Maraş, Çorum, Yozgat, Antep ve ülkenin çok sayıda diğer şehirlerinde, devrimci mücadeleyi ölümüne yürüten gençler ve hatta çocuklar, bu yolda gösterdikleri hiç bir fedakârlığın karşılığını almadan ve almayı düşünmeden ölüme, işkenceye, cezaevlerine, sürgünlere gittiler ve çoğu gittikleri yerden dönemediler. İsimleri ciltlere ığmayacak kadar çok olan bu devrimcilerin bir kısmı devrim hayaliyle toprak oldular. Yaşayanlardan herbiri ise, Sezai Sarıoğlu’nun deyimiyle: dünyanın çeşitli noktalarına savrulmuş "nar taneleri” gibiler şimdi. Ahmet Sefa; kendi devrimci mücadelesi içinde tanıştığı, bir şekilde yolunun kesiştiği, birlikte yazılamalara, eylemlere, işkencelere gittiği, hapislere düştüğü arkadaşlarını, gelecek kuşaklar unutmasınlar ve hatta mümkünse anlasınlar diye yazdı...
Tuz-tarih kardeşim Zeki'nin yazdıkları, otuz iki kısım tekmili birden bizim mahallenin asi ve aksi düşbazlarının hikayeleri.Bizim mahallenin çocuklarını tarihen ve siyasetten, gıyaben ve fiilen çok yakından tanıyoruz.Çünkü onlar, yıllarca birlikte yazılamaya, kuşlamaya çıktığımız, birlikte alıntı ezberlediğimiz, bir çağın vicdanı olarak yürüyüşlerde ve mitinglerde devrim için birlikte yürüdüğümüz insanlar.Bu nedenle, Zeki'nin yazdıklarında "ben'in" nerede bitip"biz"in nerde başladığını, kimin hangi "teşkilat"tan olduğunu bilmek ne mümkün ne de gerekli.Su gibi okunan bu kitabın ana fikri, "anlatılan senin hikayendir" cümlesinde gizlidir.Böylesi kitaplar söz konusu olduğunda genel bir tarihten değil, özel bir tarihten söz ettiğimizin altını çizmek isterim.Bu tarihi yapanlar da yazanlar da, dört bir yana saçılmış "Nur Taneleri" dir.Çünkü, "Hatırlar da kuşlar gibi/ dal ister konacak" dizelerinin izini süren bu tür çalışmalar, bir dönemin öznesi olmuş insanlar yeniden ilişkikendirmenin ve hatta yeniden tanıştırmanın imkanlarını taşıyor.Bunun anlamı, bir tarihsel dönemin "efsanesi" olmuş düşbazların hem kendileriyle hem de diğerleriyle anlılar üzerinden yeniden tanışmalarıdır.Onların pek çoğu, ilk aşık olduklarında cümle kurmakta geciken ve bütün alıntıları unutan birer yerel "kahraman"dılar.Hem devlet ile ilişkilerinde hem de birbirleriyle ilişkilerinde onların ne kadar çocuksu olduklarını görmek insann politikadan daha büyük bir değer olduğunu bir kez daha gösteriyor.Sezai Sarıoğlu
DEVRİM YOLCULARI
Bu kitap bir yolculuğun hikâyesidir.Bu yolculuksa, dünyada ve Türkiye’de "68 Kuşağı” diye adlandırılan ve çoğu 12 Mart Darbesi öncesinde ve sonrasında, hapishanelerde, işkencehanelerde, dağlarda, öğrenci evlerinde, yurtlarda, kısacası bulundukları heryerde öldürülen, kalan kısmının devrim hayaliyle ömür geçirdiği, küçük bir kısmının da ülkemiz atmosferinde sert rüzgârlarla savrulduğu bir kitlenin yaşam öyküsüdür.Kitabın yazarı, kitabı hazırlanırken; 12 Mart Darbesi öncesi ve sonrasında meydana gelen politik tartışma, işgal ve çatışmaların içinde bulunan ve halen sağ olan kişileri bularak onlarla, akrabaları ve arkadaşları ile söyleşiler yaptı, kütüphanelerden o döneme ait gazeteleri birer birer tarayarak birbirleri ile karşılaştırdı ve binlerce sayfa okudu. Dönem ile ilgili yazılmış onlarca kitabı taradı ve alıntılar yaptı. Soruşturma dosyaları ve mahkeme tutanaklarını taradı.Yıllar süren bir çalışmanın neticesinde ortaya çıkan bu kitap; 68 Hareketi’ne dair bilinen, bilinmeyen yüzlerce olayı, dönemi yaşayanların tanıklıklarıyla okura sunuyor.
DEVRİM HAVARİLERİ
Türkiye 68 Hareketi’nin en önemli yönlerinden biri, toplumun tüm kesimlerini içine alması ve sömürü düzenine karşı bilinçli bir muhalefet hareketi olmasıdır. Köy çalışmaları, geçici bir heves ve maceradan kaynaklanmayan, o zamanki devrimcileri, ilkeleri ve inançları doğrultusunda, disiplinli ve planlı olarak "Kitlelerle ilişkiler" bağlamında yürüttükleri çalışmaların oldukça önemli bir parçasıdır. Kitabın yazarının da katıldığı bu çalışmalar esnasında yaşanan olayların anı tarzında anlatıldığı kitapta, 68 hareketinin içinde yer alan gençlerin kırsal bölgelerde yaşadıkları ilginç serüvenlere tanık olacaksınız. Dönemle ilgili kimi kitapların içinde yer alan küçük anekdotlar sayılmazsa, bu kitap o yıllardaki kırsal çalışmalarla ilgili, bilimsellikten kopmadan hazırlanmış ilk kitaptır.
DEVRİMİN ÇOCUKLARIYDILAR
78 Kuşağı devrimcilerini, kendi dönemlerinde yaşayan diğer gençlerden ayıran temel faktör, ada(n)mışlıklarıdır. Her biri kendi yaşamını özgül disiplininden koparmadan, örgütlü ve örgütlü olabildikleri kadar özgür bireyler olarak varlıklarını devrim düşüncesine sunmuşlar ve yaşlarının çok ötesinde bir birikimle, onları asla anlayamayacak ve çoğunu tanıyamayacak kuşaklar için gelecek inşa etmeye çalışmışlardır. Adana, Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Maraş, Çorum, Yozgat, Antep ve ülkenin çok sayıda diğer şehirlerinde, devrimci mücadeleyi ölümüne yürüten gençler ve hatta çocuklar, bu yolda gösterdikleri hiç bir fedakârlığın karşılığını almadan ve almayı düşünmeden ölüme, işkenceye, cezaevlerine, sürgünlere gittiler ve çoğu gittikleri yerden dönemediler. İsimleri ciltlere ığmayacak kadar çok olan bu devrimcilerin bir kısmı devrim hayaliyle toprak oldular. Yaşayanlardan herbiri ise, Sezai Sarıoğlu’nun deyimiyle: dünyanın çeşitli noktalarına savrulmuş "nar taneleri” gibiler şimdi. Ahmet Sefa; kendi devrimci mücadelesi içinde tanıştığı, bir şekilde yolunun kesiştiği, birlikte yazılamalara, eylemlere, işkencelere gittiği, hapislere düştüğü arkadaşlarını, gelecek kuşaklar unutmasınlar ve hatta mümkünse anlasınlar diye yazdı...
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
TAVSİYE KİTAPLAR