YİRMİ YAŞA MEKTUP
Çırpındıkça batan, durdukça ve kabul
ettikçe, bedenini daha da kaplayan bir aşka denk gelmişti. Onun kaderi de
buydu. Çöllerde kaybolan, baktığı her şeyde aşkını gören, Mecnun gibi yolunu
kaybeden âşık olmak düşmüştü ona bu yüzyılda. Görünen, görünmeyen bütün
âlemler bir olsa, yazamazdı bu aşkı. Nafile uğraşıp duruyordu işte o zaman,
kendi diline düşmemiş kelimeleri bulmak için, sevdanın milyonlarca yıl
yazılıp silinen tarihinde.
Kâbe’de aşk dileyen Mecnun misali
uzaklaşacağına, daha da derinleştirdi aşkını. Tanrı’dan aşkı diledi.
"Ya Râb bela-yı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni”
Belki de onun da hazin sonu sevdiğinin
mezarı başında ölmekti.
"Ya Rab bana cism-ü cân gerekmez
|